Değerli Meslektaşlarımız,
Dernek olarak yaptığımız çalışmaları her ortamda (internet-aylık bilimsel toplantılarımız-platform ve panellerde) meslektaşlarımıza” duyurup bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu duyuruları düzenli izleyememekten kaynaklandığını düşündüğümüz bazı yanlış ve eksik algılamaların gündeme getirildiğini görmekteyiz. Bu nedenle meslektaşlarımızı aydınlatma amacıyla topluca bir bilgilendirme gereği doğmuştur.Bundan sonra da yaptığımız çalışmaları her zaman olduğu gibi duyurmaya devam edeceğiz. Ayrıca meslektaşlarımızın bireysel sorun ve eleştirilerini dernek web sitemizde ( www.tsprm.org) adresinden de cevaplamaya çalışacağız.
Derneğimiz üyelik şartları genel kurul ve yönetim kurullarına seçilebilme kuralları web sayfamızda yer alan dernek tüzüğümüzde yazmaktadır. Derneğimizin şu anda 806 üyesi bulunmaktadir.
Derneğimiz toplum sağlığı alanında sağlık politikaları oluşturma ve bilimsel aktiviteler gibi tüzüğünde yazan cok cesitli aktiviteleri yaninda mesleki ve ozluk haklarimizi korumak icin TBMM-Saglik Bakanligi –Milli Egitim Bakanligi-Basbakanlik Ozurluler idaresi-Sosyal Guvenlik Kurumu –Maliye Bakanligi-Sosyal Hizmetler ve Cocuk Esirgeme Kurumu-Türk Tabipleri Birliği –Diger Uzmanlik Dernekleri-World Federation of Neuro Rehabilitation gibi ulusal ve uluslararasi kuruluslarla ilişkilerini düzenli olarak sürdürmektedir.
Bu kurulusların gerçeklestirdiği Çalıştay-Şura-Kongre- Komisyon veToplantılara katılmakta FTR alanı adına yazılı ve sözlü görüşler bildirmekte ve raporlar sunmaktadir. Uzun bir liste oluşturan bu faaliyetler web sitemizde yer aldığı için burada tekrarı yapılmamıştır.
Yukarida sayilan bu kurumlarin yaptigi düzenlemelerde mesleki ve özlük haklarimizi zararlandiran cesitli durumlar yazili ve sozlu girisimlerle durdurulamadiginda yargiya basvurulmak zorunda kalinmaktadir. Bunun disinda dernegimize basvuran meslektaslarimizin bireysel olarak cozemedikleri ve FTR alani ile ilgili emsal teskil edebilecek problemlerin cozumu icinde yargiya basvurulmaktadir. (Bir meslektasimizin basvurusu uzerine Van Valiligine açılmış dava –Ana Bilim Dallari ögretim üyelerinin başvurusu üzerine iki ayri üniversitemizde yaşanan problemleri çözmek üzere açılan davalar bu tip bireysel örneklerdir.)
Şu ana kadar açılan ve son halini alarak biten bu davalarda kaybedilen hiçbir dava olmamıstır. Bu biten davalarin sonuçları hem davanın açılma nedeni olan problemi cözmüş hem de daha sonraki girişimlerimizde ve raporlarimizda cok sayida kullandigimiz emsal kararlar haline gelmistir.
Ancak kaybedilmesi halinde meslegimizi cok temel olarak etkileyecek iki dava halen devam etmektedir.
Bunlardan birincisi SB’nin yayimladigi biribirinin tam olarak zitti olan iki genelgeye karsi sürdürülen davadır. Daha önce size duyurularını ve gelismeleri aktardigimiz bu dava da (2006 yılında açılmıştır) ilk üç aşama lehimize sonuçlanmıstır. Ancak Sağlık Bakanlığı lehimize olan bu ara kararlari kanunen ve rutin prosedur olarak uygulamasi gerekirken uygulamaya koymamıştır.
Bunun sonucu olarak Fizyoterapistler hastanelerde diger kliniklerde diger uzmanlık dallari ile calisarak FTR uygulamalari yapmaya devam etmislerdir.Türkiye'nin her tarafindan meslektaşlarımız derneğimize çok sayıda başvuru yapmışlar ve derneğimizin yaptigi duyurularin aksine hastanelerinde yargi kararlarinin uygulanmadigini ve durumun düzeltilmesini istediklerini belirtmislerdir.
Dernegimiz bu bavurular sonrasinda Sağlık Bakanlığı'na önce yazılı bir uyarı göndermiş ancak Sağlık Bakanlığı tarafından durumun düzeltilmesine yönelik hic bir girisim baslatilmadığı görülünce Saglik Bakanligi hakkinda yargi kararlarini uygulamadığı için hukuksal bir gerek olarak suc duyurusunda bulunulmustur.
Bu suç duyurusunu takiben SB yargı kararlarına uygun bir genelge yayımlayarak bütün yataklı tedavi kurumlarında uygulamaya sokmuştur. (Genelgede ozetle: Fizyoterapistler tek baslarina veya diger tip branslari ile calışarak FTR uygulamaları yapamazlar. FTR uygulamalarında FTR Uzman Hekimi bulunmak zorundadır denilmektedir.)
Bu dava su anda son aşama olan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulundadır.Bu sene sonuna kadar bir karar alinmasi beklenmektedir.Dördüncü aşamanın Türkiye Fizyoterapistler Derneği lehine sonuclanmasi durumunda fizyoterapistler bütün diger tıp branşları ile calişarak FTR uygulamalari yapacaklardir. Bu durum öncelikle kamuda çalışan meslektaslarimizi etkileyecek gibi dursa da Danıştay kararları emsal teşkil ettiğinden daha sonra özel sektörde diğer tıp dallarının FTR uygulamalari yapmalarini ve para kazanmalarını sağlayabilecektir.
Mesleğimizi temelden etkileyecek ikinci dava 2006 yılı Kasım ayında Saglık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetlerinin yayımladıgı bir diger genelgedir.Bu genelge ile Ayaktan Teshiş ve Tedavi merkezlerinde calışacak olan elemanlar belirlenmiş ve genelgenin yorumu olarak FTR merkezlerinde tedavi uygulamalarini sadece Fizyoterapistler yapabilir denilmistir. SB ile yapilan sözlü ve yazılı girişimler sonucu durum degişmemiştir ( bu yazılara ve cevaplara web sitemizden ulaşabilirsiniz).
Bunun uzerine bu genelgeye karsi Danıştay da dava açılmıştır.Sağlık Bakanliğının yayımladıgı bu genelge ayrıca SGK tarafindan yayımlanan ve FTR hizmetlerinde ödeme sartlarının tanimlandigi SUT 2007’ye ve ozel saglik kuruluslari ile yapilan sözleşmelere dayanak teşkil etmistir. (Sadece merkezde calisan fizyoterapist sayisina gore hasta tedavi edilebilmesi ve ozel merkezlerin alabilecegi toplam hasta sayisi nin buna gore belirlenmesi). Danistayda acilan davanın konusu genelge ile bu genelgenin dayanak teşkil ettigi 2007 SUT daki problem ayni oldugundan ikinci bir davanin açılmasına hukuken gerek olmamistir.
Bu davanin Türkiye Fizyoterapistler Derneği lehine sonuclanmasi durumunda ozel sektorde tedavi uygulamalarini FTR hekimi disinda sadece fizyoterapistler yapabileceklerdir. Hekim dışı diğer personel başına hasta sayısı verilemeyecektir.Bu durum once sadece ozel sektoru ilgilendirir gibi gorunsede Danistay kararlari emsal teskil ettiginden bu kararın daha sonra kamuda da uygulanmasi gündeme gelebilecektir.
Su ana kadar acilan tum davalari kazanmamizda dernegimize yardimci olan seyler
3153 sayili kanun - Avrupa Tıp Uzmanlari Birliği (UEMS)’in FTR uzmanlik alanini tanimladigi bilimsel belgeler ve Danıştayda duruşmalı olarak istediğimiz davalarda konularin dernek hukukcumuz ve bilimsel savunma yapan meslektaslarimiz tarafindan cok iyi izah edilmesidir.
Ne yazik ki 3153 sayili kanunun kaldirilmasi veya degistirilmesi icin bilincli veya bilincsiz bir cok girisim de olmustur. Bunlar soyledir.
Saglik Bakanliginin TTB’ye yazili bir sorusu ve TTB’nin alanimiza bu soruyu yoneltmesi uzerine 3153 sayili kanun ‘un FTR alani icin gerekli olmadigi ve kaldirilabilecegine dair hepsi FTR ci olan meslektaslarimiz tarafindan yazilmis bir görüş yazısı vardir. Neyseki TTB hukuk burosu dikkatli incelemeleri sayesinde 3153 sayili kanun’un kaldirilamayacagina dair cok kesin bir gorus yazisini Saglik Bakanligina gondermistir.
Turkiye Fizyoterapistler Derneginin Saglik Bakanliginda yaptigi lobiler sonucu 3153 sayili kanun 2003 yilinda Saglik Bakanligi tarafindan tekrar degistirilmek istenmis ve Ankarada Denegimizin katildigi bir yil suren calismalarda sunulan emsal Danistay kararlari-UEMS belgeleri ve yapilan bilimsel savunmalar ile bu calisma durdurulmuştur.
3153 sayili kanunun degistirilmesine yonelik ucuncu girisim Ozel Dal FTR
merkezlerinin daha kolay acilabilmesi icin(FTR uzman hekimi disinda diger branslar ve pratisyen hekimlerin de FTR muesseseleri acabilmesine yonelik olarak) isletme sahipleri tarafindan TBMM Saglik Komisyonu uyelerine yapilmistir.Ne yazik ki bazisi meslektaslarimiz olan bu isletmecilerin meslegimizin ana kanununu ortadan kaldiracak bu tehlikeli girisimleri dernegimiz ve bazı meslektaşlarımız tarafindan TBMM Saglik Komisyonuna yapilan girisimler ile rafa kaldirilmistir.
MEB ve SHCEK ‘in yonetmelikleri ile ruhsat verilen Ozel Egitim ve Rehabilitasyon Merkezleri ve Ozel Bakimevleri ile ilgili olarak acilan davalar her defasinda kazanilmistir.
Buna ragmen ilgili kurumlarin Danistay kararlarina aykiri olarak her seferinde yeni bir adla ve kapali ifadelerle meslegimize karsi yeni yonetmelikler cikarmasi 4 Mart 2009 tarihinde yapilan ve sizlere de duyurulan Danistay durusmasinda da dernek hukukcumuz tarafindan sekizinci daire uyelerine belirtilmistir. Ayni yolu izlemeleri halinde yargi kararlarini uygulamadiklari icin ilgili kurumlara suc duyurusunda bulunacagimiz da soylenmistir.
Bir melektasımızın sahibinin verdigi dilekce uzerine Saglik Bakanliginin Ankara Numune Egitim ve Arastirma Hastanesi ve Ankara FTR Egitim ve Arastirma hastanesi ve TBMM Saglik Komisyonundan da gorus aldiktan sonra :ve ayrica bazi isletme sahipleri meslektaslarimizin burokratlari ikna ederek cikarilmasini sagladiklari genelge Saglik Bakanligi tarafindan SGK’na gonderilmistir.
Bu yazi karsi lobilerin iptal ettirme cabalari basariya ulasincaya kadar bransimizi ilgilendiren ve acilim getirdigi butun durumlarda kullanilacaktir.Ornegin 4 Mart 2009 tarihinde yapilan Ozel Egitim ve Rehabilitasyon Merkezleri durusmasinda(Danistay sekizinci daire) savunmada kullanilmis ve dava dosyasına ekletilmistir.
Dernegimizin gelir gider tablolari yaptigi harcamalar Genel Kurullarimizda ayrintili olarak ibraz edilmektedir.Derneklerin gelirlerini uye aidatlari gibi kucuk kalemler degil kongre ve sempozyumlar saglamaktadir.Dernegimizin yaptiği harcamalarin buyuk kismi hukuksal cabalar icin kullanilmaktadir.
Sadece bilimsel aktivite ve kongre yapan bir dernek olmadigimiz ve alanimizla ilgili büyük ve çok sayıda problem yasadigimiz icin gelirlerimiz cok dikkatle harcanabilmektedir.
Bu nedenle henuz bir dernek binamiz yoktur. Sekreterimiz ve dernek telefonlarimiz yoktur. Bu gereklilikler hep yönetim kurulu üyelerimizin kendi bireysel çabalari ve harcamalari ile karsilanmistir ve karsilanmaya devam etmektedir.
Internet ile duyurusunu yaptığımız Sağlıkta İnsan Gücü Durum raporunda gösterilen FTR uzman hekimi sayılarında kullanılan rakamlar SB’nin zaten bizzat ruhsat verdiği Muayenehane-Özel Hastaneler-Ayaktan Teshis ve Tedavi merkezleri olduğu gibi kendi hastanelerinde calisanlar-YOK ‘e ait kuruluslarda calisanlar gibi Saglik Bakanligi ve YOK te kayitli tüm verileri kapsamaktadir.
Sıkça gündeme getirilen ve derneğimize atfedilen Rehabilitasyon uygulamalarinda kullanilabilecek olan ICD-10 kodlari calışması derneğimize hiçbir zaman sorulmamıstır. Bu kodlar SGK tarafindan Ankara'daki bir Eğitim ve Araştırma Hastanesine sorulmustur. Hastanenin her bir sayfasi parafli ICD-10 kodlari iceren bir dosyayi SGK ‘na gönderdiği ögrenilmiştir.
Uzun süredir SGK’nun üst itiraz komisyonunda faaliyetimize devam ederken SGK’nin yeni oluşturduğu bilimsel komisyonda ve son bir hafta içinde SB. tarafından derneğimizden talep edilen ve alanımızı ilgilendiren iki çalıştayda da yer aldığımızı belirtmek isteriz. Bu konulardaki çalışma ve gelişmeler bilgilerinize sunulacaktır.
Bu arada özverili bilimsel çalışmalar yapan ‘’ Alt Çalışma Gurupları’’ mıza da çok teşekkür ederiz.
Dernek olarak mesleğimize ve meslektaşlarımıza yaralı olmanın gayreti içindeyiz. Diğer dernek ve t
Değerli Meslektaslarımız,
Dernek olarak yaptığımız çalışmaları her ortamda (internet-aylık bilimsel toplantılarımız-platform ve panellerde) meslektaşlarımıza” duyurup bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu duyuruları düzenli izleyememekten kaynaklandığını düşündüğümüz bazı yanlış ve eksik algılamaların gündeme getirildiğini görmekteyiz.Bu nedenle meslektaşlarımızı aydınlatma amacıyla topluca bir bilgilendirme gereği doğmuştur.Bundan sonra da yaptığımız calışmaları her zaman oldugu gibi duyurmaya devam edeceğiz.Ayrıca meslektaslarimizin bireysel sorun ve elestirilerini dernek web sitemizde ( www.tsprm.org) adresinden de cevaplamaya çalışacağız.
Derneğimiz üyelik şartları genel kurul ve yönetim kurullarına seçilebilme kuralları web sayfamızda yer alan dernek tüzüğümüzde yazmaktadır. Derneğimizin şu anda 806 üyesi bulunmaktadir.
Dernegimiz toplum sağlığı alanında sağlık politikalari olusturma ve bilimsel aktiviteler gibi tuzugunde yazan cok cesitli aktiviteleri yaninda mesleki ve ozluk haklarimizi korumak icin TBMM-Saglik Bakanligi –Milli Egitim Bakanligi-Basbakanlik Ozurluler idaresi-Sosyal Guvenlik Kurumu –Maliye Bakanligi-Sosyal Hizmetler ve Cocuk Esirgeme Kurumu-Türk Tabipleri Birliği –Diger Uzmanlik Dernekleri-World Federation of Neuro Rehabilitation gibi ulusal ve uluslararasi kuruluslarla ilişkilerini düzenli olarak sürdürmektedir.
Bu kurulusların gerçeklestirdiği Calistay-Sura-Kongre- Komisyon veToplantilara katilmakta FTR alani adina yazili ve sozlu gorusler bildirmekte ve raporlar sunmaktadir. Uzun bir liste oluşturan bu faaliyetler web sitemizde yer aldığı için burada tekrarı yapılmamıştır.
Yukarida sayilan bu kurumlarin yaptigi duzenlemelerde mesleki ve ozluk haklarimizi zararlandiran cesitli durumlar yazili ve sozlu girisimlerle durdurulamadiginda yargiya basvurulmak zorunda kalinmaktadir. Bunun disinda dernegimize basvuran meslektaslarimizin bireysel olarak cozemedikleri ve FTR alani ile ilgili emsal teskil edebilecek problemlerin cozumu icinde yargiya basvurulmaktadir. (Bir meslektasimizin basvurusu uzerine Van Valiligine acilmis dava –Ana Bilim Dallari ogretim uyelerinin basvurusu uzerine iki ayri Universitemizde yasanan problemleri cozmek uzere acilan davalar bu tip bireysel orneklerdir.)
Su ana kadar acilan ve son halini alarak biten bu davalarda kaybedilen hicbir dava olmamistir. Bu biten davalarin sonuclari hem davanin acilma nedeni olan problemi cozmus hem de daha sonraki girisimlerimizde ve raporlarimizda cok sayida kullandigimiz emsal kararlar haline gelmistir.
Ancak kaybedilmesi halinde meslegimizi cok temel olarak etkileyecek iki dava halen devam etmektedir.
Bunlardan birincisi SB’nin yayimladigi biribirinin tam olarak zitti olan iki genelgeye karsi surdurulen davadir.Daha once size duyurularini ve gelismeleri aktardigimiz bu dava da(2006 yilinda acilmistir) ilk uc asama lehimize sonuclanmistir. Ancak Saglik Bakanligi lehimize olan bu ara kararlari kanunen ve rutin prosedur olarak uygulamasi gerekirken uygulamaya koymamıştır.
Bunun sonucu olarak Fizyoterapistler hastanelerde diger kliniklerde diger uzmanlık dallari ile calisarak FTR uygulamalari yapmaya devam etmislerdir.Turkiyenin her tarafindan meslektaslarimiz dernegimize cok sayida basvuru yapmislar ve dernegimizin yaptigi duyurularin aksine hastanelerinde yargi kararlarinin uygulanmadigini ve durumun duzeltilmesini istediklerini belirtmislerdir.
Dernegimiz bu bavurular sonrasinda Saglik Bakanligina önce yazılı bir uyarı göndermiş ancak Sağlık Bakanlığı tarafından durumun düzeltilmesine yonelik hic bir girisim baslatilmadığı gorulünce Saglik Bakanligi hakkinda yargi kararlarini uygulamadığı için hukuksal bir gerek olarak suc duyurusunda bulunulmustur.
Bu suç duyurusunu takiben SB .yargi kararlarina uygun bir genelge yayimlayarak butun yatakli tedavi kurumlarinda uygulamaya sokmustur. (Genelgede ozetle :Fizyoterapistler tek baslarina veya diger tip branslari ile calisarak FTR uygulamalari yapamazlar .FTR uygulamalarinda FTR Uzman Hekimi bulunmak zorundadir denilmektedir.)
Bu dava su anda son asama olan Danistay Idari Dava Daireleri Genel Kurulundadir.Bu sene sonuna kadar bir karar alinmasi beklenmektedir.Dorduncu asamanin Turkiye Fizyoterapistler Dernegi lehine sonuclanmasi durumunda fizyoterapistler butun diger tip branslari ile calisarak FTR uygulamalari yapacaklardir. Bu durum oncelikle kamuda calisan meslektaslarimizi etkileyecek gibi dursa da Danistay kararlari emsal teskil ettiginden daha sonra ozel sektorde diger tip dallarinin FTR uygulamalari yapmalarini ve para kazanmalarini saglayabilecektir.
Meslegimizi temelden etkileyecek ikinci dava 2006 yili Kasim ayinda Saglik Bakanligi Temel Saglik Hizmetlerinin yayimladigi bir diger genelgedir.Bu genelge ile Ayaktan Teshis ve Tedavi merkezlerinde calisacak olan elemanlar belirlenmis ve genelgenin yorumu olarak FTR merkezlerinde tedavi uygulamalarini sadece Fizyoterapistler yapabilir denilmistir. SB.ile yapilan sozlu ve yazili girisimler sonucu durum degismemistir( bu yazilara ve cevaplara web sitemizden ulasabilirsiniz).
Bunun uzerine bu genelgeye karsi Danistay da dava acilmistir.Saglik Bakanliginin yayimladigi bu genelge ayrica SGK tarafindan yayimlanan ve FTR hizmetlerinde odeme sartlarinin tanimlandigi SUT 2007’ye ve ozel saglik kuruluslari ile yapilan sozlesmelere dayanak teskil etmistir.(Sadece merkezde calisan fizyoterapist sayisina gore hasta tedavi edilebilmesi ve ozel merkezlerin alabilecegi toplam hasta sayisi nin buna gore belirlenmesi).Danistayda acilan dava nin konusu genelge ile bu genelgenin dayanak teskil ettigi 2007 SUT daki problem ayni oldugundan ikinci bir davanin acilmasina hukuken gerek olmamistir.
Bu davanin Turkiye Fizyoterapistler Dernegi lehine sonuclanmasi durumunda ozel sektorde tedavi uygulamalarini FTR hekimi disinda sadece fizyoterapistler yapabileceklerdir.Hekim disi diger personel basina hasta sayisi verilemeyecektir.Bu durum once sadece ozel sektoru ilgilendirir gibi gorunsede Danistay kararlari emsal teskil ettiginden bu kararın daha sonra kamuda da uygulanmasi gündeme gelebilecektir.
Su ana kadar acilan tum davalari kazanmamizda dernegimize yardimci olan seyler
3153 sayili kanun - Avrupa Tip Uzmanlari Birligi(UEMS)’in FTR uzmanlik alanini tanimladigi bilimsel belgeler ve Danistayda durusmali olarak istedigimizdavalarda konularin dernek hukukcumuz ve bilimsel savunma yapan meslektaslarimiz tarafindan cok iyi izah edilmesidir.
Ne yazik ki 3153 sayili kanunun kaldirilmasi veya degistirilmesi icin bilincli veya bilincsiz bir cok girisim de olmustur.Bunlar soyledir.
Saglik Bakanliginin TTB’ye yazili bir sorusu ve TTB’nin alanimiza bu soruyu yoneltmesi uzerine 3153 sayili kanun ‘un FTR alani icin gerekli olmadigi ve kaldirilabilecegine dair
hepsi FTR ci olan meslektaslarimiz tarafindan yazilmis bir gorus yazisi vardir.Neyseki TTB hukuk burosu dikkatli incelemeleri sayesinde 3153 sayili kanun’un kaldirilamayacagina dair cok kesin bir gorus yazisini Saglik Bakanligina gondermistir.
Turkiye Fizyoterapistler Derneginin Saglik Bakanliginda yaptigi lobiler sonucu 3153 sayili kanun 2003 yilinda Saglik Bakanligi tarafindan tekrar degistirilmek istenmis ve Ankarada Denegimizin katildigi bir yil suren calismalarda sunulan emsal Danistay kararlari-UEMS belgeleri ve yapilan bilimsel savunmalar ile bu calisma durdurulmuştur.
3153 sayili kanunun degistirilmesine yonelik ucuncu girisim Ozel Dal FTR
merkezlerinin daha kolay acilabilmesi icin(FTR uzman hekimi disinda diger branslar ve pratisyen hekimlerin de FTR muesseseleri acabilmesine yonelik olarak) isletme sahipleri tarafindan TBMM Saglik Komisyonu uyelerine yapilmistir.Ne yazik ki bazisi meslektaslarimiz olan bu isletmecilerin meslegimizin ana kanununu ortadan kaldiracak bu tehlikeli girisimleri dernegimiz ve bazı meslektaşlarımız tarafindan TBMM Saglik Komisyonuna yapilan girisimler ile rafa kaldirilmistir.
MEB ve SHCEK ‘in yonetmelikleri ile ruhsat verilen Ozel Egitim ve Rehabilitasyon Merkezleri ve Ozel Bakimevleri ile ilgili olarak acilan davalar her defasinda kazanilmistir.
Buna ragmen ilgili kurumlarin Danistay kararlarina aykiri olarak her seferinde yeni bir adla ve kapali ifadelerle meslegimize karsi yeni yonetmelikler cikarmasi 4 Mart 2009 tarihinde yapilan ve sizlere de duyurulan Danistay durusmasinda da dernek hukukcumuz tarafindan sekizinci daire uyelerine belirtilmistir. Ayni yolu izlemeleri halinde yargi kararlarini uygulamadiklari icin ilgili kurumlara suc duyurusunda bulunacagimiz da soylenmistir.
Bir meslektasımızın sahibinin verdigi dilekce uzerine Saglik Bakanliginin Ankara Numune Egitim ve Arastirma Hastanesi ve Ankara FTR Egitim ve Arastirma hastanesi ve TBMM Saglik Komisyonundan da gorus aldiktan sonra :ve ayrica bazi isletme sahipleri meslektaslarimizin burokratlari ikna ederek cikarilmasini sagladiklari genelge Saglik Bakanligi tarafindan SGK’na gonderilmistir.
Bu yazi karsi lobilerin iptal ettirme cabalari basariya ulasincaya kadar bransimizi ilgilendiren ve acilim getirdigi butun durumlarda kullanilacaktir.Ornegin 4 Mart 2009 tarihinde yapilan Ozel Egitim ve Rehabilitasyon Merkezleri durusmasinda(Danistay sekizinci daire) savunmada kullanilmis ve dava dosyasına ekletilmistir.
Dernegimizin gelir gider tablolari yaptigi harcamalar Genel Kurullarimizda ayrintili olarak ibraz edilmektedir.Derneklerin gelirlerini uye aidatlari gibi kucuk kalemler degil kongre ve sempozyumlar saglamaktadir.Dernegimizin yaptiği harcamalarin buyuk kismi hukuksal cabalar icin kullanilmaktadir.
Sadece bilimsel aktivite ve kongre yapan bir dernek olmadigimiz ve alanimizla ilgili buyuk ve cok sayida problem yasadigimiz icin gelirlerimiz cok dikkatle harcanabilmektedir.
Bu nedenle henuz bir dernek binamiz yoktur.Sekreterimiz ve dernek telefonlarimiz yoktur.Bu gereklilikler hep yonetim kurulu uyelerimizin kendi bireysel cabalari ve harcamalari ile karsilanmistir ve karsilanmaya devam etmektedir.
Internet ile duyurusunu yaptığımız Sağlıkta insan gücü durum raporunda gösterilen FTR uzman hekimi sayılarında kullanılan rakamlar SB’nin zaten bizzat ruhsat verdiği Muayenehane-Özel Hastaneler-Ayaktan Teshis ve Tedavi merkezleri olduğu gibi kendi hastanelerinde calisanlar-YOK ‘e ait kuruluslarda calisanlar gibi Saglik Bakanligi ve YOK te kayitli tüm verileri kapsamaktadir.
Sıkça gündeme getirilen ve derneğimize atfedilen Rehabilitasyon uygulamalarinda kullanilabilecek olan ICD-10 kodlari calismasi dernegimize hiçbir zaman sorulmamistir.Bu kodlar SGK tarafindan Ankaradaki bir Egitim ve Arastirma hastanesine sorulmustur.Hastanenin her bir sayfasi parafli ICD-10 kodlari iceren bir dosyayi SGK ‘na gonderdigi ogrenilmisitir.
Uzun süredir SGK’nun üst itiraz komisyonunda faaliyetimize devam ederken SGK’nin yeni oluşturduğu bilimsel komisyonda ve son bir hafta içinde SB. tarafından derneğimizden talep edilen ve alanımızı ilgilendiren iki çalıştayda da yer aldığımızı belirtmek isteriz. Bu konulardaki çalışma ve gelişmeler bilgilerinize sunulacaktır.
Bu arada özverili bilimsel çalışmalar yapan ‘’ Alt Çalışma Gurupları’’ mızada çok teşekkür ederiz.
Dernek olarak mesleğimize ve meslektaşlarımıza yaralı olmanın gayreti içindeyiz. Diğer dernek ve meslektaşlarımızın da yapacağı olumlu katkı ve çalışmalardan mutluluk duyarız.